PSİKOLOJİK ŞİDDET ÜZERİNE

   

Bu yazıya Albert Camus’un Başkaldıran İnsan kitabında geçen “Şiddet çağıyla birlikte canavarlar çağı da sona ermiştir.” (Camus, 2009) ifadesiyle başlamak istiyorum. Şiddet ağlarıyla örülmüş bir dünyada hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bu noktada gelecek tahayyüllerimiz bugün ve dünden aldığımız yaralar çerçevesinde şekilleniyor. Tüm bu kötümser senaryoda; eşitsiz yaşam koşulları ve bize çizilen eşitsiz dünya algıları bizleri içinden çıkılmaz bir döngüye sürüklüyor. Lefebvre’nin de ifade ettiği üzere gündelik hayatın yükü kadınların omzunda zira kadınlar; gündelik hayatın aynı anda hem özne hem nesne hem de kurbanı konumundadır. (Lefebvre, 1971) Lefebvre’nin de belirttiği gibi günlük hayat kadınlar için çok daha ağır ve gitgide ağırlaşıyor. Bu noktadan hareketle gündelik hayat rutinlerimiz içerisinde birçoğumuzun etkilendiği, tecrübe ettiği veya şahit olduğu ama diğer şiddet türlerinin yanında daha az görünür olan bir şiddet türü olan psikolojik şiddet üzerine bir tartışma yürütmeye çalışacağım. Zira şiddetin farkında olmak ve ona dur demek hepimiz için çok şey değiştirebilir. 

Şiddet gerek nedenleri gerek sonuçları ile birlikte ele alındığında farklı disiplinlerin çalıştığı oldukça geniş bir konu ve en temelinde bir insan hakları ihlalidir. Şiddeti kadına yönelik şiddet alt başlığında psikolojik şiddet üzerinden inceleyeceğim. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte oldukça görünür hale gelen psikolojik şiddeti nasıl fark edebiliriz ve bu konuda dur demek adına neler yapabiliriz gibi soruların yanıtlarını arayacağım. Şiddet dendiğinde herkesin aklına ilk gelen fiziksel bir saldırı veya iz emaresi görmektir. Keza kadın beyanına duyulan “saygı”(inanç) ve toplumun sahip olduğu “namus” gibi kavramlar düşünüldüğünde şiddetin neden bu yanının daha görünür olduğu yadsınacak bir durum değildir. Evrim Ağacı’nda psikolojik şiddet: "Kadını aşırı kontrol altında tutmak, aşağılamak, küçük düşürmek, alay etmek, yok saymak, sevgi ve şefkat göstermemek, evden kovmak ya da ayrılmakla ilgili tehdit etmek gibi davranışları içermektedir." (Koç, 2020) şeklinde tanımlanmıştır. Bahsi geçen tanımdaki birçok durumu yaşamış veya tanık olmuşsunuzdur. İşin en kötü yanı psikolojik şiddeti anlamak ve tanı koymak oldukça zor oluyor. Çoğu zaman konduramıyoruz kendimize. Ancak ruha alınan darbeler bedendekiler kadar görünür olmasa da en az onlar kadar büyük izler bırakıyor. Alınan darbeler gözle görünür ve kolay fark edilebilir olmadığından çözüme giden süreç maalesef çok uzakta kalabiliyor. Ancak bu ifadeyi kullanırken niyetim kesinlikle şiddet türlerini kıyaslamak değildir. Psikolojik şiddetin görünürlüğünü arttırmak ve farkına varmak için kanıt bulmadaki zorluğun ve görünmezliğin altını çiziyorum. Peki, Psikolojik Şiddeti nasıl fark ederiz? Psikolog Esra Ezmeci’nin Psikolojik Şiddete Uğradığınızı Nasıl Anlarsınız adlı videosunda yedi madden bahsediliyor. Bu yedi maddeden en az üçünü kendinizde veya başkasında gözlemliyorsanız bir psikolojik şiddet vakası ile karşı karşıyasınız.

 1-Karşınızdaki insanın size karşı hareket içeren sözcükler kullanması

2- Özgürlüğünüzün bir takım yasaklar yoluyla kısıtlanması, sürekli bir kontrol mekanizması altında tutulmanız

3- Başkalarının yanında size karşı onur kırıcı söz ve ifadeler  kullanılması ve kendinizi küçük düşürülmüş hissetmeniz

4-İşinize ve veya okula gitmenizi engellemesi

5- Arkadaşlarınızdan veya ailenizden sizi uzaklaştırması bir şekilde sizi çevrenizden koparması nedenli nedensiz bu konuda kavga çıkması

6-Sizi çevrenizden izole etmesi veya bunun için çabalaması örneğin; diğer insanlarla iletişim kurduğunuzda küsmesi

7- Korkmuş ve tehdit altında hissediyorsanız, eskisi gibi hayata bağlı hissetmiyorsanız ve ilişkiniz sizin için bir bağımlılık halini aldıysa

Bu maddeler psikolojik şiddetin göstergeleri olarak kabul ediliyor. Ancak sadece bunlarla da sınırlı değil. Şiddet her yerde her çeşit yüzüyle kadınların hayatını etkiliyor. Şiddetin direk muhatabı olmasak dahi çevremizde sürekli tekrarlanan bu şiddet döngüsünün farkında olmak ve mücadele için bir adım atmak tam da bu noktada önem arz ediyor. Hepimizin çuvaldızı kendine batırma ve bir özeleştiri verme vakti.

 Peki, psikolojik şiddetin farkındayız bu konuda ne yapabiliriz? Yasal haklarımız nelerdir? Tam bu noktada devreye Kadın haklarını koruma konusunda elimizdeki en kıymetli metinlerden biri olan İstanbul Sözleşmesi giriyor. İstanbul Sözleşmesi Madde 33: Psikolojik Şiddet başlığında “Taraflar bir şahsın psikolojik bütünlüğünü zorlamayla veya tehditlerle ciddi bir şekilde bozmaya yönelik kasıtlı girişimlerin cezalandırılmasını temin edecek gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” ifadesi yer alır. Bu madde açıkça psikolojik şiddetin cezalandırılması gerektiğini vurgulayarak ve  yasal zeminde bir güvence sağlanmaktadır. Tam anlamıyla ve etkin bir şekilde uygulandığında bu sözleşme psikolojik şiddetin önlenmesinde önemli bir adım olacaktır. Kadınları eşitlik mücadelesi ve kendilerini olma savaşları eşitsiz düzenden memnun olan birçoklarını rahatsız ediyor ve etmeye de devam edecek. Şiddet karşı sessiz kalmamak, ayrımcı dili değiştirmek bizlerin elinde. Aksi ifadeler inat kadın kadının kurdu değil, yurdudur. Yazı dizisi boyunca da belirtildiği gibi umutsuzluğa kapılmayalım, bu kalabalığı unutmayın.

Elçin Kuloğlu


Kaynakça

Camus, A. (2009). Başkaldıran İnsan. İstanbul: Can Yayınları.

Koç, A. (2020, 11 7). Kadına Şiddeti Durdurun! Şiddete Bağlı Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Neler Yapmalı? Evrim Ağacı: https://evrimagaci.org/kadina-siddeti-durdurun-siddete-bagli-travma-sonrasi-stres-bozuklugu-neler-yapmali-9419 adresinden alındı

Lefebvre. (1971). Everyday Life in the Modern World (s. 73). içinde New York: Harper & Row (selections).

Yorumlar

  1. Playtech is partnering with the US sports betting industry - JMH
    Playtech, a 포천 출장샵 leading content provider 원주 출장마사지 to the gambling industry, is partnering with the US sports 동두천 출장안마 betting 동해 출장안마 industry. 광주 출장마사지 The game

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR SERİ KATİLİN DEĞİL, KATİL RUHLU BİR TOPLUMUN FİLMİ: HOLY SPIDER

ÖZAK DİRENİŞÇİSİ FUNDA BAKIŞ: KADINLAR OLARAK KARŞIMIZDAKİ ENGELLERİ CESARETİMİZLE, BİRLİKTELİĞİMİZLE AŞACAĞIZ

Feminizm ve Sosyal Medya