ANNE'LERİN İSİMLERİ DEĞİŞSE DE KADINLARIN DENEYİMLERİ DE MÜCADELESİ DE ORTAK: HAPPENING




Hayat DOĞAN 

 Kürtaj Annie Earnaux’nün Olay adlı otobiyografik romanın’dan Audrey Dıwan tarafından 2021’de uyarlandı. Yönetmenin kendi kürtaj deneyimi sonrası deneyimine dair okuma yapmak istemesi ve daha sonra Annie Ernaux’nün kitabını okumasıyla uyarlama fikri gelişmiş. Kürtaj 78.Venedik Film Festivalinde Altın Aslanı almıştı yönetmen konuşmasında ‘‘Bu filmi öfkeyle,tutkuyla çektim hem kalbimi hem beynimi verdim. Bu filmin bir deneyim olmasını istiyorum, izleyicinin kendisini bu genç kadının yerindeymiş gibi hissetmesini istiyorum.’’demişti.

(Audrey Dıwan Altın Aslanı alırken) 

 Film kürtajın yasaklı hatta suç olduğu 1960’ların Fransası’nda genç bir kadının deneyimini yönetmenin de dediği gibi bizlere de yaşatıyor. Anne’i neredeyse tüm film boyunca sırtından takip ediyoruz. Yönetmenin de dediği gibi seyirci Anne’in deneyiminin bir parçası haline geliyor hatta bu deneyim bazı seyircileri bayıltıyor bile. Anne’i canlandıran Anamaria Vartolemei kamerayla fazlaca yakınken bizi paramparça eden bir oyun çıkarıyor. Hakikatten de yönetmenin ödül konuşmasında dediği gibi ‘’Anamaria bu filmin oyuncusu değildi, filmin kendisiydi.’’ 

 Anne işçi sınıfından gelen çok başarılı bir edebiyat öğrencisi. Anne çok kararlı,ciddi birisi bunu arkadaşlarıyla olan ilişkisinden ya da kendi hayatına ve bedenine dair devletin,  sağlık kuruluşlarının baskısına karşı aldığı karardan, hapse girme tehlikesine ve ölme pahasına yalnız başına verdiği mücadeleden anlıyoruz. Anne’in hamile olduğunu öğrendiği sahneden sonra çok sevdiğim bir sahne var: Anne arkadaşlarının yanına gidiyo ,yanlarına oturuyor. Nerdesin sen diye sorguluyorlar kısa bir süre. Çimlerde oturmuş Latince çalışıyorlar. Anne içinde bulunduğu zor durumun çaresizliğini yaşarken uzaklara dalıyor bir yandan da Latince kelimelerin çekimlenmesine sessizce eşlik ediyor. 
Anne kürtajı konu edinen ya da yer veren diğer filmlerdeki karakterlerden bir konuda ayrılıyor çok yakın zamanda izlediğimiz Never Rarely Sometimes Always ya da a Portrait Of A Lady On Fire’daki karakterler Anne kadar yalnız değil. Yolculuklarında ya bir arkadaşları var ya da diğer kadınlar ellerini tutuyor. (Portrait Of A Lady On Fire da Sophie’yi canlandıran Luana Bajrami bu filmde Anne’in yakın bir arkadaşını canlandırıyor.)Happening’in bu kadar sarsıcı ve nefes aldırmayan bir korku hikayesine dönüşmesinin sebeplerinden biri de bu bence. 

 
(Portrait Of  A Lady On Fire)


(Never Rarely Sometimes)

 Anne bu süreçte kimseden yardım alamıyor çünkü yakın arkadaşları hamile kalmanın bir kadın için hayatının sonu olarak nitelendiriyorlar. Anne seçeneklerden bahsettiğinde zaten aldığı tepkiyle kimsenin yanında olmayacağını acı bir biçimde anlıyor. Gittiği bir doktor ona adetinin biteceğini söyleyerek estrediol veriyor ki daha sonra diğer bir doktor tarafından öğreniyoruz ki bu iğne bebeğin rahme tutunmasını daha da kolaylaştırıyor. Aynı doktor Anne’in okumak istiyorum bana yardım edin sözleri üzerine bu vahşiliği gerçekleştiriyor ki kendisi Anne’in edebiyat okuduğunu öğrendiğinde bir erkek öğrencinin adını verip onu tanıyor musun çok başarılı çok iyi yerlere gelecek diye de anlatıyor. Bu ikiyüzlülüğe karşı savaş veren anne bu süreçte düşük yapmak için birçok şey deniyor. 

 Film boyunca hamileliğin kimden olduğuyla da pek ilgilenmiyoruz anlatı sadece genç bir kadının kararlı mücadelesinde oluşuyor filmi çok değerli kılıyor bu tercih. Anne bir arkadaşının tanıdığı bir kadın aracılığıyla kürtajını yapabilecek birisini 11. hafta gibi bulabiliyor ve 12. haftada kürtajı yaptırıyor. Kürtaj sonrası hocasıyla konuşmaya gittiği bir sahne var. Hocası Anne’in bu durgunluğunu anlamlandıramıyor Anne de ‘’hasta mıydın ‘’sorusu üzerine ‘’sadece kadınları etkileyen ve onları ev hanımına dönüştüren bir hastalıktı.’’diye cevaplıyor. Sınavı ne yapacaksın nasıl yetiştireceksin sorusuna da Anne ben yaparım diyor. Üstüne yazmak istediğine karar verdiğini öğreniyoruz. Uzaktan uzağa öğrencisinin eriyişini izlemekle yetinen hocaya ya da diğerlerine verilmiş o kadar haklı bir cevap ki bu. 

 Kürtajın işe yaramadığını anlayan anne tekrardan yardım için o kadına gidiyor.evden çıkarken Anne’i acıdan yürüyemeyecek halde görüyoruz zar zor yurduna giden Anne’in gecesi korkunç geçiyor yatağında acılar içinde kıvranıyor sesini duyan yurttan daha önce hiç görmediğimiz bir kadın  (Olivia) Anne’e yardım ediyor. Anne’in düşük yaptığını çok sarsıcı bir sahneyle görüyoruz bu durumda Olivia Anne’e film boyunca yardım eden tek kişi bu yardım da ölüme en yakın olduğu anda gelen bir yardım. Ardından kanamadan ölmek üzere olan Anne’i hastaneye kaldırıyorlar ve kayıtlara düşük olarak geçiyor. Son kez mavi tişörtüyle Anne’i sırtından görüyoruz ve sınava anına kadar takip ediyoruz.
 
  Yönetmenin Altyazı Sinema dergisinden Öykü Sofuoğluna verdiği röportajda da dediği gibi  bu film geçmişi yeniden inşa etmeden ve nostaljinin peşine düşmeden o dönemde şimdiyi yaşatıyor hikayeler zamanlar ya da Anne'lerin isimleri değişse de biz kadınların deneyimleri o kadar ortak ki yaşamlarımızın en sarsıcı parçası hatta. Anne’in mücadelesi hepimizin mücadelesi ve bu mücadele bugün de dünyanın pek çok yerinde sürüyor kürtaj Fransa da 60’lı yıllarda yükselen işçi sınıfının hareketiyle beraber mücadele eden öğrenciler ve  kadınların mahkemelerde kazandığı  davalar sonucu 67 yılında belli koşullara bağlı kalınarak serbestleşmiş ardında 75 yılında kürtaj bir suç olmaktan çıkıp ‘’Loi Veil’’ kanunu olarak yürürlüğe girmiş. Kanunun adı dönemin sağlık bakanı olan simone veilden geliyor. 


 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR SERİ KATİLİN DEĞİL, KATİL RUHLU BİR TOPLUMUN FİLMİ: HOLY SPIDER

ÖZAK DİRENİŞÇİSİ FUNDA BAKIŞ: KADINLAR OLARAK KARŞIMIZDAKİ ENGELLERİ CESARETİMİZLE, BİRLİKTELİĞİMİZLE AŞACAĞIZ

Feminizm ve Sosyal Medya