BİR BAŞKADIR HAKKINDA


  


   

Bir Başkadır, çıktığı ilk günden beri Türkiye gündeminde olan, Türk toplumunun zihniyetini ve problematik yapısını sorun edinen bir yapım. Ama, bu konulara değinirken didaktik bir tavır sergilemektense, kavramları anlattığı hikâyenin olay örgüsüne yayarak ele almayı tercih etmiş.

  Bir Başkadır dizisi, baş roldeki Meryem karakterinin etrafında şekillenen olaylardan yola çıkar. Dizi, birçok soruna değinirken kadın problemini Meryem karakteriyle beraber ele alır. Dizinin neler anlattığını anlamak için Meryem karakterinin kültürel ve ekonomik arka planına dikkat etmek gerekir. Meryem, İstanbul’un rezidanslarında çalışmasına rağmen İstanbul’un kırsal kesimde ikamet eden bir kadın. Ağabeyi, yengesi ve 2 yeğeniyle aynı evde yaşamakta. Yengesi, etrafıyla pek iletişime geçmeyen, kendini eve kapatmış, gün içinde yattığı yerden pek çıkmayan biri. Meryem’in ağabeyi ise baskıcı ve muhafazakar. Evin geçimini temizlik yapan Meryem ve bir gece kulübünde koruma olan ağabeyi beraber üstlenirler.

  Dizi, Meryem’in bayılma şikayetlerinden ötürü gittiği psikiyatristle (Peri) yaptığı ilk seansla başlıyor. Psikiyatristteki sahnede, karşımıza ilk olarak Meryem’in hocaya olan bağlılığı çıkıyor. Meryem’in yaşadığı yerde Hocanın onayı alınmadan iş yapılmaz ve Meryem psikiyatriste gitmek için bile, seansta konuştuklarını hocaya anlatmak şartıyla hocadan onay alır. Ağabeyi de aynı şekilde hocanın onayı olmadan Meryem’in doktora gitmesini onaylamaz, Meryem’in kendi adına karar vermesine izin vermez. Bu günümüz Türkiye’sinde kırsal kesimlerde hala var olan bir durum. İnsanlar, dini lider olarak gördükleri kişilerden sadece din değil hayat tavsiyesi de almakta ve kendi hayatlarını başkasının doğrularına göre yaşamaktadırlar. İnsanlar, aslında yetkin olmayan kişilerden tavsiye veya onay aldıkları için hem kendi hem başkalarının hayatlarını tehlikeye atarlar. Bir Başkadır dizisinde bu durum Hocanın, Meryem’in yengesi olan Ruhiye’nin tedavi edilmesine onay vermeyişiyle karşımıza çıkar.

  Ruhiye yıllar önce tecavüze uğrayan ve bunun etkisinden hala çıkamamış bir kadındır. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Ruhiye kendisine tecavüz eden adamla karşılaşır ve adam kendini çocuktum diyerek savunur. Ruhiye ise akıllara kazınan “Biz çocuktuk, sen değildin!” repliğiyle durumu açıklar. Burada suçlunun, kendi vicdanını rahatlatmak amacıyla tecavüzü nasıl meşrulaştırdığını görürüz. Ayrıca olay polise hiç bildirilmediği için, tecavüzcü hiçbir ceza almadan hayatına devam etmiştir. Bu durum, Türkiye’de ve dünyada hala görülmektedir. Birçok mağdur farklı sebeplerden ötürü tecavüz suçlusunu polise bildirmez ve bu suçlular hiç ceza almadan  hayatlarını sürdürmeye devam eder. Ruhiye, yaşadığı bu ağır olayları yıllar geçse dahi unutamamış ve major depresyon hastası olmuştur. Bu hastalık doktor tarafından tedavi edilmesi gereken ve edilmezse kişinin kendine zarar vermesiyle sonuçlanabilen bir hastalık olmasına rağmen hocanın onayı olmadığı için Ruhiye doktora götürülmez. Bu, insanların hayatlarını yetkin olmayan kişilerin sözlerine uyarak sürdürmelerinin sonucudur. Dizinin parmak bastığı başka bir nokta ise tecavüze uğrayan kişinin namus adı altında kişiye tecavüz eden kişiyle evlendirilmesidir. Günümüz dünyasında bu tarz evliliklerin sebebi, namusun kadının bekareti ile ilişkilendirilip kadının “namusunu alan” erkekle evlenmesi gerektiği düşüncesidir.

  Dizide dikkat çeken repliklerden bir diğeri ise Peri’nin psikiyatristi Gülbin’in dediği “Takmış kızın tesettürüne, kendi kafasında çuvalla geziyor.” cümlesi oldu. Bu replik, Meryem’in psikiyatristi Peri hakkında söylenmiş olsa da ülkemizde kadının giyinişine bakarak ön yargı geliştiren herkese edilmiş bir sitemdir aslında. Bir kesim "aydın" başörtülü kadınları yobaz olarak görürken bir  kesim ise başörtüsü olmayan kadını edepsiz diye aşağılamakta. Oysa, kişinin tesettüre girmesi onun cahil ve yobaz olduğunu göstermeyeceği gibi mini etek giymesi de onu ne modern yapar ne de “namussuz”.

Önceden bahsi geçen hocanın kızı Hayrünnisa ise içinden gelmemesine rağmen sırf muhafazakar bir aileye doğduğu için tesettüre girmektedir. Ancak tesettüre girmesi onun yabancı olan akımlara kendini kapatması anlamına gelmemektedir. Tesettürlüdür evet, ancak yabancı şarkılar dinleyip dans etmekte, geceleri ise arkadaşıyla bara gitmektedir. Akşam saatlerinde bara giderken tesettürünü çıkartmaktadır ve bunu ailesinden gizli yapmaktadır. Günümüzde de çoğu insan aslında özgür olduklarını düşünse de aslında ailelerinin düşüncelerine göre yaşarlar. En nihayetinde aileye karşı gelmek zordur ancak dizideki Hayrünnisa, babasının prensiplerine göre yaşamaktan vazgeçmiş ve üniversite hayatını kendi isteklerine göre yaşamaya başlamıştır. Bu “karşı çıkış” sadece Hayrünnisa ve ailesi arasında değil psikolog Gülbin ve ailesi arasında da vardır. Gülbin eğitimini tamamlamış "avrupai" standartlarla yaşayan bir psikologtur. Ablası Gülan ise tesettürlü ve muhafazakar bir kadındır. Buradaki çatışma Hayrünnisa’nın çatışması gibi gizliden değil, gayet açık bir şekilde bağırarak ve kavga ederek karşımıza çıkar. Kardeştirler ama sırf hayat tarzları örtüşmediği için birbirlerini sevmediklerini anlarız. Günümüzde de aileye “karşı çıkma” değişik tepkilere sebep olabilir. Bazısı sessizce onaylanırken, bazısı kavga gürültü ile bitebilir. Bazısında karşı çıkan kişi istekleri uğruna ailesini karşısına alır, bazısı ise ailesi uğruna isteklerinden vazgeçer.

  Bir Başkadır dizisi şimdilik 8 bölümlük bir dizi olmasına karşın toplumun birçok farklı kesimine hitap etmiş, birçok farklı problemine değinmiştir. Farklı farklı sorunlara değinirken tek bir karaktere yoğunlaşmaz, farklı karakterler üzerinden anlatır. Dizinin temel döngüsü insanların tecrübe etmediği hayatları anlama sürecidir. Dizi, bazen eleştirel bir tavır takınmış bazen de yıllardır süregelen, kiminin alıştığı durumları izleyiciye çarpıcı sahneleriyle hatırlatmıştır. Kimi başarılı kimi sıkıcı bulsa da ülkemiz gündeminde uzun bir süre kalmış ve sanatçıların başarılı oyunculuklarıyla çoğunluğun takdirini kazanmıştır.

Anıl Ercan

Zeynep Öykü Büyükbay

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖZAK DİRENİŞÇİSİ FUNDA BAKIŞ: KADINLAR OLARAK KARŞIMIZDAKİ ENGELLERİ CESARETİMİZLE, BİRLİKTELİĞİMİZLE AŞACAĞIZ

BİR SERİ KATİLİN DEĞİL, KATİL RUHLU BİR TOPLUMUN FİLMİ: HOLY SPIDER

#ŞuleÇetİçinAdalet