Akademide Cinsiyetçilik İstemiyoruz!
Korona virüs salgını ile internet üzerinden eğitim sürecinden sonra kullanımı yaygınlaşan video konferans ile yapılan bir görüşmede akademik çevrelerde cinsiyet ayrımcılığı bir kere daha ortaya çıktı. Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Acar, kameranın ve mikrofonun açık olduğunu unutunca "Kızların resimlerini de görüyoruz böylece, çaktırma." şeklindeki sözleri duyulmuş oldu. Dekan istifa etse dahi sosyal medyada dekanlarının yanında olduklarını belli eden sözleriyle aslında kadına bakışın hala yanlış görülmediği de açıkça ortadadır. İstifaların sonucunda yargılanmak yerine başka bir göreve getirilerek mükâfatlandırılan ve söylemleri ile bile cinsiyetçi olup, bakış açıları ile ayrımcılığın keskinleştirilmesine katkı sağlamaktadırlar.
Gazi Üniversitesi’ndeki online görüşmedeki söylemler karşılaştığımız ayrımcılığın yalnızca bir çeşididir.
Son bir yıl içinde yaşanan, Ankara Üniversitesi Veterinerlik fakültesinde görevli bir profesör tarafından gerçekleştirilen cinsel saldırı vakası ve devam eden dava süreci, Yıldız Teknik Üniversitesinde profesör olan Bedri Gencer’in Elazığ depremi sonrasında yaptığı çocuk evliliklerini meşrulaştıran açıklamalar, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Muttalip Kutluk Özgüven isimli kişinin 12-17 yaş arasının kız çocuklarının ilk çocuğu doğurmak için ideal yaşta olduğunu ileri süren açıklamaları akademide her gün karşılaştığımız cinsiyetçi söylemlerin ve uygulamaların medyada ses getirmiş örnekleridir. Akademideki kadın düşmanlığı ve cinsiyetçi politikalar ne yazık ki bu iki örnekle sınırlı değildir.
Devletin politikaları da, üniversitelerde yaşanan cinsiyetçiliği körüklemektedir. Akademinin iktidarın politikalarına göre yeniden düzenlenmesi, akademik ve idari kadroların liyakatle değil, iktidar yanlısı kişilerle doldurulması kısacası akademi üzerindeki baskı, üniversitelerdeki artan cinsiyetçi uygulamaların nedenlerinden biridir. İktidarın İstanbul Sözleşmesini sürekli hedefe oturtmasıyla, YÖK’ün Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesini kaldırmasıyla ve salgın bahane edilerek kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik suç işlemiş kişilerin infaz değişikliğiyle salınmasıyla toplum içindeki şiddetin ve ayrımcılığın artmasına devlet eliyle yeşil ışık yakılmıştır. Bu tutum belgesiyle birlikte üniversitelerde kurulması öngörülen cinsel tacizi önleme birimleri, çoğu üniversitede yoktur ve var olan üniversitelerde de gerek üniversitelerin buralara kaynak sağlamaktaki yetersizliğinden gerek başka nedenlerden ötürü yarım yamalak işletilmekte, cinsel tacizin önlenmesine yönelik sınırlı uygulamaları bulunmaktadır ya da yoktur.
Üniversiteli öğrenciler olarak, akademinin her alanında karşılaştığımız kadın ve LGBTİ+ düşmanı uygulamaların, söylemlerin, ayrımcılığın ve şiddetin karşısında olduğumuzu belirtmekteyiz. Akademinin eşit ve özgür bir hale gelebilmesi için ise;
-Cinsel tacizi önleme ve cinsiyet eşitliğini sağlama birimleri bulunmayan üniversitelerde bu birimlerin kurulmasını,
-Hali hazırda var olan birimlerin tüm ihtiyaçlarının üniversiteler ya da gerekirse devletin ilgili kurumları tarafından ya da gerekirse üniversiteler tarafından karşılanıp etkili bir biçimde işletilmesini,
-Bir taciz, cinsel saldırı gibi durumlarda okul içinde ya da resmi olarak yürütülen sürecin, failin ünvanı ne olursa olsun öğrenci yararı göz önünde bulundurularak yürütülmesini,
-YÖK’ün kaldırdığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesinin, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında genişletilerek gerekirse üniversite özelinde tekrar yürürlüğe konmasını,
-6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi gibi önemli anlaşmaların ve kanunların tam ve eksiksiz işletilmesini talep ediyoruz.
ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu
ODTÜ Ekonomi Topluluğu
ODTÜ Felsefe topluluğu
ODTÜ İstatistik topluluğu
ODTÜ Fizik topluluğu
AEGEE-Ankara
ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu
ODTÜ DKSK
ODTÜ Münazara Topluluğu
ÖDTÜ THBT
ÖDTÜ Go Topluluğu
ODTÜ Nar kadın dayanışması
ODTÜ Sosyoloji toplululuğu
ODTÜ Uluslararası Gençlik Topluluğu
FKF'li Kadınlar
Odtu Biyoloji ve Genetik Topluluğu
ODTÜ Mimarlık Topluluğu
Doğanın Çocukları
ODTÜ Serüven Kültür
Öğrenci Faaliyeti
Çöpsüz ODTÜ İnisiyatifi
ODTÜ Çevre Topluluğu
ODTÜ Sinema Topluluğu
ODTÜ Bilgisayar Topluluğu
ODTÜ Amatör Fotoğrafçılık Topluluğu
ODTÜ Medya Topluluğu
ODTÜ Quidditch topluluğu
Üniversiteli Kadın Kolektifi
ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu
Eşitlik
ODTÜ Yapı Toplulugu
ODTÜ Özgürlükçü Gençlik
ODTÜ Sol Parti
ODTÜ Siyaset Bilimi Topluluğu
ODTÜ Çağdaş Dans topluluğu
ODTÜ LGBTİ+Dayanışması
ODTÜ Emek Gençliği
ODTÜ Müzik Toplulukları
Öğrenci Kolektifleri
Sosyalist Devrimci Gençlik
ODTÜ HDK Gençlik Meclisi
ODTÜ Kavaklık İnisiyatifi
Öğrenci Faaliyeti
ODTÜ Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu
ODTÜ Sosyalist Gençlik Dernekleri
Hacettepe Sanat ve Mimari Topluluğu
Hacettepe Kuir Araştırmaları Topluluğu
Hacettepe İktisadi ve Toplumsal Araştırmalar Topluluğu
Hacettepe Kadın Çalışmaları Topluluğu
Mülkiye Kadın Dayanışması
Mülkiye Emek Topluluğu
Ankara Üniversitesi Yenilikçi Düşünce Topluluğu
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü
Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu
İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
Gazi Üniversitesi’ndeki online görüşmedeki söylemler karşılaştığımız ayrımcılığın yalnızca bir çeşididir.
Son bir yıl içinde yaşanan, Ankara Üniversitesi Veterinerlik fakültesinde görevli bir profesör tarafından gerçekleştirilen cinsel saldırı vakası ve devam eden dava süreci, Yıldız Teknik Üniversitesinde profesör olan Bedri Gencer’in Elazığ depremi sonrasında yaptığı çocuk evliliklerini meşrulaştıran açıklamalar, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Muttalip Kutluk Özgüven isimli kişinin 12-17 yaş arasının kız çocuklarının ilk çocuğu doğurmak için ideal yaşta olduğunu ileri süren açıklamaları akademide her gün karşılaştığımız cinsiyetçi söylemlerin ve uygulamaların medyada ses getirmiş örnekleridir. Akademideki kadın düşmanlığı ve cinsiyetçi politikalar ne yazık ki bu iki örnekle sınırlı değildir.
Devletin politikaları da, üniversitelerde yaşanan cinsiyetçiliği körüklemektedir. Akademinin iktidarın politikalarına göre yeniden düzenlenmesi, akademik ve idari kadroların liyakatle değil, iktidar yanlısı kişilerle doldurulması kısacası akademi üzerindeki baskı, üniversitelerdeki artan cinsiyetçi uygulamaların nedenlerinden biridir. İktidarın İstanbul Sözleşmesini sürekli hedefe oturtmasıyla, YÖK’ün Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesini kaldırmasıyla ve salgın bahane edilerek kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik suç işlemiş kişilerin infaz değişikliğiyle salınmasıyla toplum içindeki şiddetin ve ayrımcılığın artmasına devlet eliyle yeşil ışık yakılmıştır. Bu tutum belgesiyle birlikte üniversitelerde kurulması öngörülen cinsel tacizi önleme birimleri, çoğu üniversitede yoktur ve var olan üniversitelerde de gerek üniversitelerin buralara kaynak sağlamaktaki yetersizliğinden gerek başka nedenlerden ötürü yarım yamalak işletilmekte, cinsel tacizin önlenmesine yönelik sınırlı uygulamaları bulunmaktadır ya da yoktur.
Üniversiteli öğrenciler olarak, akademinin her alanında karşılaştığımız kadın ve LGBTİ+ düşmanı uygulamaların, söylemlerin, ayrımcılığın ve şiddetin karşısında olduğumuzu belirtmekteyiz. Akademinin eşit ve özgür bir hale gelebilmesi için ise;
-Cinsel tacizi önleme ve cinsiyet eşitliğini sağlama birimleri bulunmayan üniversitelerde bu birimlerin kurulmasını,
-Hali hazırda var olan birimlerin tüm ihtiyaçlarının üniversiteler ya da gerekirse devletin ilgili kurumları tarafından ya da gerekirse üniversiteler tarafından karşılanıp etkili bir biçimde işletilmesini,
-Bir taciz, cinsel saldırı gibi durumlarda okul içinde ya da resmi olarak yürütülen sürecin, failin ünvanı ne olursa olsun öğrenci yararı göz önünde bulundurularak yürütülmesini,
-YÖK’ün kaldırdığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesinin, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında genişletilerek gerekirse üniversite özelinde tekrar yürürlüğe konmasını,
-6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi gibi önemli anlaşmaların ve kanunların tam ve eksiksiz işletilmesini talep ediyoruz.
ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu
ODTÜ Ekonomi Topluluğu
ODTÜ Felsefe topluluğu
ODTÜ İstatistik topluluğu
ODTÜ Fizik topluluğu
AEGEE-Ankara
ODTÜ Eşli Danslar Topluluğu
ODTÜ DKSK
ODTÜ Münazara Topluluğu
ÖDTÜ THBT
ÖDTÜ Go Topluluğu
ODTÜ Nar kadın dayanışması
ODTÜ Sosyoloji toplululuğu
ODTÜ Uluslararası Gençlik Topluluğu
FKF'li Kadınlar
Odtu Biyoloji ve Genetik Topluluğu
ODTÜ Mimarlık Topluluğu
Doğanın Çocukları
ODTÜ Serüven Kültür
Öğrenci Faaliyeti
Çöpsüz ODTÜ İnisiyatifi
ODTÜ Çevre Topluluğu
ODTÜ Sinema Topluluğu
ODTÜ Bilgisayar Topluluğu
ODTÜ Amatör Fotoğrafçılık Topluluğu
ODTÜ Medya Topluluğu
ODTÜ Quidditch topluluğu
Üniversiteli Kadın Kolektifi
ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu
Eşitlik
ODTÜ Yapı Toplulugu
ODTÜ Özgürlükçü Gençlik
ODTÜ Sol Parti
ODTÜ Siyaset Bilimi Topluluğu
ODTÜ Çağdaş Dans topluluğu
ODTÜ LGBTİ+Dayanışması
ODTÜ Emek Gençliği
ODTÜ Müzik Toplulukları
Öğrenci Kolektifleri
Sosyalist Devrimci Gençlik
ODTÜ HDK Gençlik Meclisi
ODTÜ Kavaklık İnisiyatifi
Öğrenci Faaliyeti
ODTÜ Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu
ODTÜ Sosyalist Gençlik Dernekleri
Hacettepe Sanat ve Mimari Topluluğu
Hacettepe Kuir Araştırmaları Topluluğu
Hacettepe İktisadi ve Toplumsal Araştırmalar Topluluğu
Hacettepe Kadın Çalışmaları Topluluğu
Mülkiye Kadın Dayanışması
Mülkiye Emek Topluluğu
Ankara Üniversitesi Yenilikçi Düşünce Topluluğu
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü
Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu
İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
Yorumlar
Yorum Gönder