DEPREMZEDE KADINLAR YALNIZ DEĞİLDİR!
***Bundan tam 1 yıl önce gerçekleşen deprem sonrası kaleme aldığımız bu yazıyı depremden tam 1 yıl sonra yayınlıyoruz. Görüyoruz ki; 1 yıl boyunca değişen tek şey tarih olmuş. Deprem bölgesinde bir iyileşme söz konusu değil, aksine çeşitli projeler sunan iktidar, depremin yarattığı yıkımı gölgelemeye çalışıyor. Ancak depremzede kadınların hala geçerli olan bu taleplerini bulduğumuz her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz.
6 Şubat’ta gerçekleşen deprem denetimsizlik ve tedbirsizliklerle beraber büyük bir yıkıma yol açtı. Tüm bölge halkını derinden yaralayan bu depremin kadınlar üzerindeki etkileri çok daha yıkıcı oluyor. Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğundan Hatay Defne’ye depremin ardından giden arkadaşlarımız, deprem bölgesinde olan depremzede kadınlar ile konuştu.
Hatay’ın Defne ilçesinde depremzede kadınlar hijyen
sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Depremin 5. gününde kadınlar depremden sonra
iç çamaşırlarını değiştiremediğini söylüyor. Ancak buna rağmen birçok ihtiyaç
listesinde iç çamaşırı ve ped gibi kadınlara özgü ihtiyaçlar yer almıyor.
Defne’de ise hijyenik ped ve kadın iç çamaşırı kısıtlı. Depremzede kadınlara
özgü ihtiyaçlar acilen karşılanmalıdır!
Toplumun ataerkil yapısı deprem bölgelerinde de yüzünü
gösteriyor. Çoğu kadın ped, iç çamaşırı türü ihtiyaçlarını dile getirmekten
çekiniyor. Depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılandığı alanlarda erkeklerin
yoğunlukta olması nedeniyle ihtiyaçlarını gideremedikleri zamanlar da oluyor.
Kucağında birkaç paket peçete bulunan bir kadın gözümüzün içine bakarak peçete
istemeye devam ediyor, aslında ped istiyor ancak dile getiremiyor. Başka bir
kadın ise sütyen ihtiyacını süt kelimesiyle anlatmaya çalışıyor.
Bu ihtiyaçları temin edebilmiş kadınlar ise iç çamaşırını ve
pedini değiştirmekte zorluk çekiyor, bunun için hijyenik bir alan bulamıyor. Yalnızca
bu ihtiyaçları değil, duş ve tuvalet gibi ihtiyaçları için de gerekli koşullar
sağlanmıyor. Tuvalet ihtiyacını karşılamakta bu denli zorlanırken duş ihtiyacı
konuşulmuyor dahi. Duş alacak bir alan yok, seyyar tuvaletler ise yalnızca
belirli bölgelerde var. Kadınlar tuvalet ihtiyaçlarını sağlıksız koşullarda
karşılamak zorunda kalıyor. Kanalizasyon borularının patlaması, etrafa dağılan
moloz kalıntıları, halen daha kaldırılmayan enkazlardan yayılan bakterilerle
beraber bu sağlıksız koşullar salgın hastalıklara davetiye çıkarıyor. Depremin
ardından salgın hastalıkların yayılması endişe verici bir hale geliyor. Deprem
bölgesinden kadınların vajinal enfeksiyon, sistit gibi hastalıklara yakalandığı
haberleri alınıyor. Ancak hala tuvalet, duş ihtiyaçları gibi hijyen ihtiyaçları
karşılanmıyor. Bu hastalıkların tespitini yapıp uygun bir ilaç tedavisi
uygulayabilecek sağlık imkanlarının eksikliği kadınları bu hastalıklarla
yaşamak zorunda bırakıyor. Deprem
bölgesinde hijyenik ve sağlıklı yaşam koşulları sağlansın!
Tüm bu sıkıntılarla birlikte bireysel olarak hayatta
kalmanın zor olduğu koşullarda kadınlar birden fazla kişi için mücadele vermek
zorunda kalıyor. İhtiyaçları sorulduğunda ilk duyulan bebek maması, 10 yaş kız
çocuğu ayakkabısı gibi ihtiyaçlar oluyor. Ancak bunlardan sonra kadınların kendi
ihtiyaçları duyuluyor. Yalnızca çocuklar da değil ailedeki diğer bakıma muhtaç,
hasta bireylerin bakımı da kadınların omzunda bir yük olarak duruyor.
Depremzedelere yemek dağıtılırken tüp isteyen bir kadın,
stresten ötürü sütünün kesildiğini ve çocuğunun beslenmesi için tüpe ihtiyacı
olduğunu dile getiriyor. Ona yemek dağıtıldığını söylediğimizde ise “Yemek
yemek istemiyorum, çocuğuma yemek götürmek istiyorum.” Cümlesi duyuluyor.
İhtiyaçlarını sorduğumuz kadınların ihtiyaç listesi çok daha geniş oluyor,
çünkü kadınlar yalnızca kendi ihtiyacını değil tüm ailenin ihtiyaçlarını
gidermeye çalışıyor. Hatta kendi ihtiyacından çok ailedeki bakıma muhtaç
bireylerin ihtiyaçları kadınların ihtiyaç listelerini dolduruyor. Kadınlar bu
koşullarda her ihtiyacından vazgeçebiliyor, vazgeçemediği tek şey sistemin
kadınların üzerine yüklediği sorumluluklar oluyor. Bakıma muhtaç ve çocuk depremzedelerin
ihtiyaçları giderilsin, bu ihtiyaçların kadınlara bir yük olmasının önüne geçilsin!
İrem Taçyıldız
Leyla Çelik
Yorumlar
Yorum Gönder