#ŞuleÇetİçinAdalet
Şule Çet, 23 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Türkiye’deki milyonlarca genç gibi eğitim masraflarını karşılayabilmek için part-time olarak bir işte çalışıyordu. Çalıştığı firmanın kapatılması ve ortaklarından birinin kendisini yeniden işe alabileceğini söylemesi üzerine Ankara’nın en lüks plazalarından biri olan Yelken Plaza’ya iş görüşmesine gitti. İlerleyen saatlerde arkadaşlarına mesajlar atarak orada mahsur kaldığını duyurdu, “Adam bana takmış, çıkamıyorum” dedi. Şule’nin ölümünü “İki erkekle lüks plazaya girdi, sonrası…”, “Kendini 20. kattan atarak intihar etti” başlıklarıyla gördük ana akım medyada, tam da katil Çağatay Aksu’nun ifadesine uygun olarak atılmış başlıklardı. Suçu Şule’de arıyorlardı… Hepimizin içini kemiren huzursuzluk, otopsi raporunda ortaya çıktı: Şule’ye uyutucu özelliğe sahip uyuşturucu verilmiş, tecavüze uğramış ve sonrasında balkondan aşağı atılmıştı… Şule’nin ölümü ne “münferit” ne de arkadaşımızın suçu. Tam tersine: - Şule’nin ölümünün n